(Efsaneye göre Cibilönük Malatya-Besni taraflarında yaşamıştır. Yapmış olduğu bütün işlerin karşılığı ancak karın tokluğudur. Halk bu devin yemesinden bıkmıştır, çünkü yedirecek fazla bir şeyler kalmamıştır. Salih Peygamber bu dev ile karnını doyurmak şartıyla işlerini tutturmak üzere anlaşırlar. Öğle yemek vaktinde önüne konan yemek sadece küçük bir kazan pilavdır. Besmele ile yemeğe başlaması söylenir ama Cibilönük bunu kabullenmez. İş iddiaya binmek üzere iken Salih Peygamber devin üzerine yürüyüp korkutmak ister ve besmele söylemesini ihtar eder ama inat bu ya! Söylemez. En sonunda neyi söylemek istemediği sorulduğunda "Bismillahirrahmanirrahim" sözü devin ağzından çıkar. Salih Peygamber gayesine kavuşmuş olup beraber yemeğe otururlar. Pilavın çok yenmesine, ikisinin de karınlarının doymasına rağmen daha yarım kazan pilav artmıştır. Dev bu işe akıl erdiremez de Salih Peygambere "Sen bu yemeğe ve bana sihir yaptın." diye şikâyette bulunur. Efsane öylece devam eder.)